Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil!

Nüfusu 36 binlerden 20 bine kadar düşmüş, hiç bir sanayi üretimi ve turizm geliri olmayan, sadece inşaat ekonomisi ile ayakta kalmaya çalışan, desteklemelerden uzak omuz gücüyle gönül vermiş üreticilerin yetiştirdiği Kaman Cevizi ve tahıl üretimi ile geçinen, okuyup bir yerlere gelmekten başka çaresi olmadığından çocuklarının eğitimine önem veren ilçemiz Kaman’ın dertleri, sorunları, çağı yakalaması adına çaba sarf ediyoruz.

Şimdi soracaksınız niye böyle bir söylem ile yazıya başladınız diye?

“Kapı kar, içeri dar” özdeyişine uygun bir dönemdeyiz. Esnafımız, çiftçimiz, gençlerimiz gelecek kaygısı içerisinde.

Bir tarafta ekonomik zorluklar ve geçim sıkıntısı. Bir tarafta terör. İçte ve dışta bölücü yakıcı hainler ve işbirlikçileri ile çeteler.

Her ailede yada hanede bir asker yada polis evladımız var. İnsanlarımız uykusuz gözler ve kabuslarla geceyi sabah ederlerken, akşama kadar da geçim sıkıntısı ve “ne olacak bu memleketin hali” diye konuşmakta…

…

Ülkemizin selameti, milletimizin birlik ve beraberliği konusunda çaba sarf eden devletimizin ve güvenlik güçlerimizin har daim yanındayız.

Gel gör ki, kendi kapısının önünü temizleyemeyen başkasına akıl verirmiş! Bizde kendi kapımızı, yani yaşadığımız yeri, Kaman’ımızı güzelleştirmek, kalkındırmak ve yaşanabilir bir yer kılmak için çalışmalıyız ki; ilçemizle birlikte ilimiz Kırşehir ve başka gideceğimiz yer olmayan ülkemiz Türkiye kalkınıp güzelleşsin, insanlarımız huzur ve mutluluk içerisinde yaşasın.

Bizde bu duygularla burada doğup büyüyen ve yaşayan insanlar olarak; Kaman’da yaşanan güzel gelişmeleri, kültürü, sanatı ve siyasilerin vaat ve icraatlarını halkımıza duyurmak için büyük meşakkat ve zorluklarla yerel gazetecilik mesleğini yerine getirmeye çalışıyoruz.

İlçemizdeki eksiklerin giderilmesi ve aksayan yönlerin düzeltilmesi için elimizden geldiğince, bilgi, birikim ve görgümüzle acizane kaleme aldığımız yazılarımızla ilçemizin güzelleşmesi için çaba sarf ediyoruz.

İlçemize yapılan yatırımlar, kazandırılan kurumlar ve bir kişinin ekmek yiyeceği bir iş yapan her kim olursa olsun haberini yapıp daha fazlası için teşvik etmeye çalışıyoruz.

Bunun tam tersi olarak da kapatılan kurumlarımız, belediyelerimiz, plajımız ve görevini layıkıyla yerine getiremeyen siyasi ve idarecilerimizle ilgili uyarıcı nitelikte haber ve yazılarımız oluyor.

İlçemizde yapmaya çalıştığımız gazeteciliği hiçbir zaman şantaj yada güç aracı olarak kullanmadığımız gibi kimsenin reklam aracı olarak da kullanmasına müsaade etmedik.

Kaman sahipsiz, Kaman iyi yönetilmiyor dedikçe bu zamana kadar haberini, faaliyetlerini, çalışmalarını duyurduğumuz siyasiler, idareciler ve kurumlar ile en çokta taraftarları kimi zaman bizi kendilerine karşı rakip olarak gördüler.

Gazetecilik yaptığımız 17 yıl içerisinde; kimileri din adıyla siyaset ve ticaret yapıyorlar, kimileri görevlerini layıkıyla yerine getirmiyorlar, kimileri bulundukları makam ve mevkilerden rant elde etmeye çalışıyorlar dedikçe yaşanan her seçimde, her yeni atama döneminde ve yaşanan her gelişmeden sonra kızanlar haklıymışsınız demeye devam ediyorlar.

Şimdi yine söylüyoruz.

Tarih tekerrürden ibarettir.

Yine Kaman iyi yönetilmiyor ve idare edilmiyor. Bazı devlet memurları yine siyaset ve rant peşinde koşuyor. Yine bazı siyasi parti üyeleri ülke yada ilçemizin menfaati yerine kendi menfaatleri peşinde koşuyor. Yine kurumlarımız arasında siyasi rekabet ve çekememezlikler yaşanıyor. Bir çok kurum, kuruluş, üniversite, okullar rant yada siyasi arpalık olarak kullanılmaya devam ediyor.

Halkın vergileriyle toplanan paradan devletin eliyle verilen maaşı hak etmeyerek çocuklarına haram para yedirmeye devam eden kişiler ilçemizde artık el üstünde tutulmasın.

Kaman’da yaşamayıp Kamanın ekmeğini yiyen ve Kamanlıların üzerine basarak bir yerlere gelip Kaman’a bir şey katmayanlara, Kaman’ın hakkını dışarıya peşkeş çekenlere ve bunlara müsaade edenlere de hakkımızı helal etmiyoruz…

Selam ve saygıyla.