Bir De Bunu Deneyin!

26.02.2020
633
A+
A-

Bir insanın hayata diğer insanlar gibi bakmaması ne kadar da güzel bir şeydir.

Bir insanın hayata diğer insanlar gibi bakmaması ne kadar da güzel bir şeydir. Ben de hayata başka açılardan bakan insanların yazdıklarını okumayı veya bu insanların söylediklerini dinlemeyi çok severim.

Hayata başka insanlar gibi bakmamayı öğrenmiş insanlardan biri olan Benjamin Franklin de hakkında çok okuduğum kişilerden biridir. Hatta yayımcı, yazar, mucit, felsefeci, bilim insanı, siyasetçi ve diplomat olan Benjamin Franklin birçok konuda düşüncelerimi değiştiren bir adamdır.

Sosyolojide “Benjamin Franklin etkisi” olarak bilinen bir kuram vardır. Bu kurama göre, insanlar iyilik yaptıkları kişileri daha çok severler; kötülük yaptıklarından daha çok nefret ederler. Yani bir insana bir faydamız dokunduysa, aynı insana benzeri bir durumda yardım etme isteğimiz diğer insanlara nazaran daha fazladır.

Bu düşünceden yola çıkarak, insanların bizi daha çok sevmeleri için onlardan bizin için ufak yardımlar yapmalarının istememiz gerektiği sonucuna varabiliriz. Böylece biz istediğimiz için bize ufak yardımlar yapan insanların bize bir daha yardım etme ihtimallerinin çok yüksek olduğunu görmüş oluruz.

Bu kuramı başka bir açıdan yeniden tanımlamak gerekirse, şöyle diyebiliriz: Eğer birisi sizden nefret ediyorsa ama siz onu kazanmak istiyorsanız, ona sizin için bir iyilik yapmasının yolunu açın. Fakat ondan yapmasının isteyeceğiniz iyilik, onun geri çeviremeyeceği bir iyilikler olsun. Onu zorlayacak zahmete sokacak iyilikler olmasın. Mesela ondan sigaranızı yakmak için ateş isteyin veya komşunuzsa evinizde tuz bittiğini, varsa yemek için kullanmak üzere çok az tuz verip veremeyeceğini sorun. Ya da çarşıdan gelirken sizin içinde bir ekmek getirmesini rica edin. Veya çarşıdan aldığınız ekmeği, giderken sizin evinize bırakmasını isteyin. Zamanla onu kazandığınızı ve sizin en iyi dostunuz olduğunu göreceksiniz.

Bir örnek daha verelim, sosyal medyada sizi sürekli eleştiren, olumsuz yorum yazanların yüzeydeki duygusu “nefret” gibi görünse de, derindeki duygu “gıpta” olabilir. Franklin, politik kariyerinin başlarındayken, bir rakibi onunla ilgili atıp tutmuş. Franklin ona ateş püskürmek yerine onun “gelecek vaat eden eğitimli bir beyefendi” olduğuna dair bir açıklama yapmış. Bir adım daha ileri gidip, kütüphanesinden değerli bir kitabı ondan ödünç istemiş. Adamda trollük falan kalmamış.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Rusya, Ukrayna’da kalabilecek mi?

Sosyal bilimciler, birisine küçük iyilikler yapmayı değil; ondan sizin için küçük iyilikler yapmasını istemeyi, onu övmenin incelikli bir biçimi olarak kabul ediyorlar. Çünkü o kişinin sizin için yaptığı olumsuz yorumları tetikleyen duygunun nefret değil aşağılık kompleksi olduğunu düşünüyorlar. Bu sebeple ondan sizin için, çarşıdan gelirken bir ekmek getirmesini istemek gibi, ret edemeyeceği küçük iyilikler yapmasını isteyerek onun ne kadar önemli bir insan olduğunu hissettirdiğinizde, onun kendisindeki aşağılık duygularını yenmesinde ona yardımcı olarak, onun size karşı direncini de kırmış olursunuz.

Benjamin Franklin’in düşüncelerini doğru değerlendirdiğimizde, esasen size düşmanca tavırları olan insanlara karşı siz de düşmanca tavırlarla karşılık vermeyin. Onunla dost olmak için ya da size karşı olan düşmanca tavırlarından, sizin için söyledikleri kötü sözlerden, sizin hakkınızdaki dedikodularından vazgeçmesi için, ona iyilik yapmaya çalışmayın; fakat, ondan sizin için küçük iyilikler yapmasını isteyin.

Sağlıkla kalın.

YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.