Doğu Akdeniz’de sular neden ısınıyor? -I-

26.08.2020
565
A+
A-

Daha öncelerde Yunanistan’ın bu günlerde de Yunanistan’ı kullanan Almanya ve İngiltere olmak üzere bazı Avrupa Birliği ülkelerinin ürettikleri “Deniz yetki alanları” karmaşası ile Doğu Akdeniz’e hâkim olma çabaları var.

Bu olayı iyi kavrayabilmek için önce “Deniz Yetki Alanı” dendiğinde ne anlamak gerektiğine bakalım. Deniz Yetki Alanı: Kıta sahanlığı, kara suları ve münhasır ekonomik bölge olarak bilinen üç kavramı kapsayan genel bir kavramdır.

Kıta sahanlığı: Denize kıyısı olan bir ülkenin kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır. Kıta sahanlığı hiç bir ilana gerek kalmadan ilgili kıyı devletinin kullanımındadır.

Kara suları: Denize kıyısı olan devletlerin, 1982 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre kıyılarından itibaren 12 deniz milinden fazla olmamak şartıyla kendilerinin belirledikleri ve karada olduğu gibi en fazla 12 deniz millik bu alanda da her türlü haklarını koruyup kullandıkları alandır. Denizlerin karadan itibaren 12 deniz milinden sonraki alanda bulunan bölge “uluslararası sular” bölgesi olarak kabul edilmiştir.

Münhasır ekonomik bölge; Denize kıyısı olan devletin kara ülkesinin coğrafi yapısına bağlı olarak belirlenen bir tanım değildir. Denize kıyısı bulunan devletin kara kıyısından itibaren belirlenen uzaklıktaki bir deniz alanında, aynen kara ülkesinde olduğu gibi egemenlik haklarını kullanma yetkisi veren hukuki bir kavramdır. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin (BMDHS) 75. Maddesi uyarınca ilgili kıyı devletinin ilan ettiği münhasır ekonomik bölgenin (MEB ) sınır haritalarını ve coğrafi koordinat listelerini yayınlanması ve BM’ye bu sınırları ve koordinatları bildirmesi gerekir. Denize kıyısı bulunan devletler ilan ettikleri münhasır ekonomik bölgelerindeki doğal canlı ve cansız kaynakların araştırılması, işletilmesi, korunması ve yönetilmesi gibi egemenlik haklarını, devletin kara ülkesiymiş gibi kullanırlar.

Türkiye’nin Akdeniz’de ve Karadeniz’deki kara sularının genişliği 12 deniz milidir. Ancak, Ege Denizi’ndeki Yunanistan’a ait bazı adalar sebebiyle kara suları 12 mil olarak değil 6 mil olarak işlem görmektedir. Hatta Akdeniz’de Yunanistan’a ait olup Antalya’nın Kaş ilçesine 2 km uzaklıktaki Meis Adası Türkiye’nin hem kıta sahanlığında, hem de kara sularının sınırları içinde yer almaktadır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Banka Kredi Borcunu Mirasçılardan İsteyebilir mi?

Fakat Yunanistan sık sık kara sularının genişliğinin 12 mil olduğunu ve Ege’de bulunan adalarının da 12 mil genişliğinde karasuları olduğunu iddia ederek Ege Denizi’ndeki uluslararası sulara da tecavüz etmek suretiyle Ege Denizi’ni bir Yunan gölü haline getirmek hayalini görmektedir.

Denizlere kıyısı bulunan devletler karşılıklı olarak imzaladıkları anlaşmalarla “Deniz yetki alanı” olarak bilinen kıta sahanlıklarını, kara sularının genişliğini ve münhasır ekonomik bölgelerinin sınırlarını belirlemektedirler. Bizim Karadeniz’deki deniz yetki alanlarımız Rusya ile yapılan anlaşmalarla belirlenmiş olmasına rağmen, Ege Denizi’ne ve Akdeniz’e kıyısı olan devletlerle bu konularda bir anlaşmamız yoktur. Ege Denizi’nde ve Akdeniz’de suların sık sık ısınmasının önemli sebeplerinden birisi budur. Yunanistan’ı kullanan bazı Avrupa Birliği devletleri, Ege Denizi’nin ve Akdeniz’in doğal kaynaklarına ve özellikle Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına sahip olmak için sık sık Yunanistan’ın bilinçaltını harekete geçirip, münhasır ekonomik bölge ve kara sularının genişliğinin 12 mil hatta daha fazla olduğunu hatırlatan rüyalar görmesini sağlayarak, hayalden ibaret vaatlerle Yunanistan’ı sahaya sürmek suretiyle Ege Denizi’nde ve Akdeniz’de suların ısınmasına sebep olmaktadırlar.

Bu yazı haftaya devam edecek.

YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.