Gerçekleri Söylüyoruz

25.01.2023
618
A+
A-

İşte, 14 Mayıs 1950’de “Yeter söz milletindir,” diyerek seçimle halkın iktidardan uzaklaştırdığı CHP, 1960 ihtilalından sonra yeniden tek başına hükümet olmayı arzu etmişse de, bir daha tek başına iktidar olamadı.

Okullarda andımızın kaldırılması üzerinden yıllardır MHP’yi yıpratmaya çalışan ve sırf bu nedenle çok kızgın olduğunu söyleyenlerin, “Anayasamızdan Türklüğü kaldıracağız,” diyen adama, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında Türk Bayrağını oradan kaldırtıp bayrağımızın altında röportaj vermeye bile tahammül edemeyenlere ve onlarla aynı masada oturanlara hiç ses çıkarmamaları size neyi çağrıştırıyor? Samimiyeti mi? Yoksa aşağıda beyan edeceğim nihai amaçlarını mı gösteriyor? Doğrusu ben de merak ediyorum.

Atatürk cumhurbaşkanı iken İsmet İnönü, Atatürk’ün başbakanıydı. 1937 yılında Atatürk İnönü’yü başbakanlıktan aldı ve Celal Bayar’ı başbakan olarak görevlendirdi. Atatürk’ün 1938 yılında vefatı üzerine Cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, 1939 yılına kadar Celal Bayar ile çalıştıktan sonra, 1939 yılında Celal Bayar’ı bu görevden aldı. 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimlerde mağlup olunca İnönü iktidarı Menderes’e devir etmek zorunda kaldı. 22 Mayıs 1950’de de Celal Bayar cumhurbaşkanı seçilince tamamen demokratik yollarla iktidardan uzaklaştırıldı. 1950 yılından 1960 yılına kadar Celal Bayar Cumhurbaşkanı olarak ve Adnan Menderes de başbakan olarak Türkiye’yi idare ettiler.

1960 yılında Cemal Madanoğlu’nun liderliğindeki darbeyle yönetimi ele geçirenler Menderes ile birlikte Celal Bayar’ı da tutuklattılar. Darbecilerin tasarrufu ile Yassıada’da kurulan ve adına Yüksek Adalet Divanı denen mahkemelerinde Menderes ile birlikte Celal Bayar da idam cezasına mahkûm edildi. Bu mahkemenin başkanı Salim Başol’un Adnan Menderes’e “Sizi buraya getiren kuvvet böyle istiyor,” sözü hala hafızalardadır. Menderes ile birlikte iki bakanı asılarak cezaları infaz edilmişse de Celal Bayar’ın idam cezası önce yaşlılığı sebebiyle müebbet hapis cezasına çevrildi, sonra Kayseri Cezaevine nakledildi, sonra da yaşlılığı sebebiyle 1964 yılında tahliye edildi.

1960 ihtilalından sonra 1961 yılında yapılan ilk genel seçimlerden sonra CHP ile AP arasında ilk koalisyon hükümeti kuruldu ve İnönü’nün bu şekilde başlayan başbakanlığı 1965 yılına kadar sürdü.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Bir De Bunu Deneyin!

İşte, 14 Mayıs 1950’de “Yeter söz milletindir,” diyerek seçimle halkın iktidardan uzaklaştırdığı CHP, 1960 ihtilalından sonra yeniden tek başına hükümet olmayı arzu etmişse de, bir daha tek başına iktidar olamadı.

Şimdi ise, Türklüğü Anayasadan çıkaracağını söyleyenlerle, andımızın okullardan kaldırılmasına ateş püskürenler, (Andımızın okullardan kaldırılması doğru olmamıştır. Bu kararı alan milli eğitim bakanı şimdi başka kulvarda kendine alan açmaya çalışmaktadır) her nasılsa bir araya geldiler ve CHP’yi yeniden tek başına iktidara getirmek istiyorlar. Her ne kadar seçtirmeyi düşündükleri cumhurbaşkanının 6 partinin olurunu almadan bir tasarrufta bulunamayacağını söyleseler de, adaylarını seçtirmeyi başarırlarsa, seçilmiş cumhurbaşkanının bu protokole uymayacağını, bu yöndeki protokolün algı yaratmaya yönelik propagandadan ibaret olduğunu, asıl hedeflerinin CHP’yi tek başına iktidara getirmek olduğunu görmek için müneccim olmaya gerek yok.

YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.