Kaman’ın Nesi Var? -1-
Kamanın Kısa Tarihi
Kaman’da oturanları ve diğer il, ilçelerde oturanların en çok birbirlerine sordukları soru bu.
Bu soruların cevabı yok mu?
Var.
KAMAN’IN NESİ VAR?
Sorusunu bir başkasına sormadan araştırıp sorup, kaynak bulup okuyup bilgi sahibi olduk mu?
Hayır.
Biraz gerilere gidelim, ortaokul Öğretmeni Turhan Cavit Öz, 1950’li yıllarda Kaman diye bir kitap yazmış.
Yine 1950’li yıllarda Kanadalı bir bilim adamı Kaman’a gelerek haftalarca Demir soyadlı sülalede kalıp bir inceleme yaparak “KAMAN DİYE BİR KÖY” isimli kitap yazmış.
1980’li yıllarda Japon Prof. Onno birkaç yıl, yazlar ayları gelip bir ev tutarak inceleme ve araştırmalar sonunda “KAMANNAME” isimli Japonya’da bir kitap yayınlamış.
Herhalde bu soruyu soranlar, tarihi bir kale, tarihi evler ve dükkânlar bekliyorlar Kaman’da. Bu istedikleri yoksa bile Kaman’ın da tanımaya ve tanıtmaya çok önemli değerleri vardır.
Ankara’nın koltuğunun altında, Kırşehir’in kucağında, Baran dağının hemen batısında, deniz seviyesinden 1100 metre yükseklikte, güney-kuzey doğrultuda, dört mevsimi doya doya yaşadığımız yeşil Kaman’ımızı Ankara’dan çıkıp Anadolu’yu batıdan doğuya doğru gezmek istediğinizde, Kapadokya’nın da doğu kapısından girmiş olursunuz.
Pekiyi de eksiğimiz ne?
1- Sahipsizlik,
2- Sorumsuzluk,
3- Tanıtım eksikliği ve benzerleri.
“Kaman Dünyanın Merkezidir”
Kaman adının kısaca nereden geldiğini görelim.
Yaklaşık 5000 yıllık bir yerleşim geçmişine sahip olan KAMAN ilçemizin adının Türklerin ilk dini olan ŞAMAN dininden geldiği sanılır.
M.Ö 1200 – 2200 yılları arasında Kızılırmak civarında yaşamış olan Etiler’den (Hititler) sonra kurulan GEOMAGEN (KUMANLAR’dan) değişikliğe uğrayıp KAMAN ismini aldığı da söylenir.
Ayrıca KAMAN isminin, Dede Korkut’un ilk cümlelerinde geçen ve Bekdiklerin ana boyu olan Bayat Beyi KAMGAN BEYDEN geldiği görüşü de ileri sürülür.
Ayrıca, Roma ve Bizans çağlarında Kızılırmak yayı içinde bulunan verimli yöreye bereket ananın ülkesi olan CHNAMANE adı verilir. Türkler tarafından değişikliğe uğrayan CHNAMANE adının KAMAN adını aldığı varsayımını da görmekteyiz.
Bu bilgilerin ışığında, 1986 yılında iki ülke anlaşarak Kaman Kalehöyük’de Japonlar ilk kazıya başlamışlardır. Uzun yıllar süren kazı boyunca dört katmanda bulunan tarihi eserler yine Japonlar tarafından yapılan YEŞİL MÜZEDE sergilenerek halkın gezmelerine açılmıştır. Kalehöyük kazı merkezi başkanı S. Omura yaptığı çalışmalarda dört katmandan sonra diğer katmanlarda da çok değerli bulgulara rastlanacağını söyler. Hemen ekleyerek, “KAMAN DÜNYANIN MERKEZİDİR,” gerekçeli tezini söylemiştir. Bilimsel araştırmalar sonucu söylenen bu söz, öyle gelişi güzel söylenen bir söz değildir. Kaman için söylenmiş bu tarihi sözü ezberleyip slogan olarak sahiplenmeliyiz.
Bu tarihi söze sahip çıkarak, derinlemesine incelemeler yaparak, halkımıza ve Kamanın nesi var diyenlere, ilgili ve yetkililer olarak yazılı ve sözlü olarak anlatmalıyız.
Kaman Kalehöyük Müzesi
Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi ve Kaman Kalehöyük Kazı Heyeti Şeref Başkanı Prens Takahito Mikasa tarafından 31 Mayıs 1986 günü başlatılan Kaman Kalehöyük kazı çalışmaları günümüzde de devam etmektedir. Otuz yıldır sürdürülen çalışmalar sonucunda Kaman Kalehöyük’te dört farklı kültür tabakası tespit edilmiştir.
Kalehöyük Kazısı Başkanı Sachihiro Omura’nın 25 yıldır emek verdiği Kalehöyük kazısında çıkan eserlerin sergilendiği müzenin mimarisi ise oldukça ilgi çekici. Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi de, höyük-müze olarak yaratıldı ve Kalehöyük’ten çıkan eserleri sergileme mekânına dönüştü. 2 yıl süren bir emeğin sonunda Temmuz 2010 yılında açılan müze, kazılarda çıkarılan eserlerin sunulduğu bir mekân olmasının yanı sıra bu müzenin Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ile birlikte, kültürel mirasın korunması için gereken araştırma ve eğitim alanlarında da öncülük yapan bir bütün olarak faaliyet göstermesi amaçlanmıştır.
Araştırmacılar için oldukça zengin eserleri içeren kütüphane, laboratuvar, konferans salonu, dinlenmek için çevresinde dolaşabileceğiniz eşsiz güzellikte çiçekleri, ağaçları ve göletleriyle Japon Bahçesi, yatak odaları ve müzeyle birlikte yerleşkenin bir bütün olduğuna dikkat çeken Bu yerleşke Japonların hibesiyle Japonya dışında oluşturulmuş ilk arkeoloji merkezidir.
Bunca emek sonrasında yapılan ve hizmete açılan Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesine, Avrupa Center Mimarlık ve Kentsel Tasarım Sanat Çalışmaları ile Chicago Kütüphanesi Tarafından “En İyi Yeşil Tasarım” Ödülü Verildi.
Not: Kırşehir ve Paleoantropoloji çalışmaları isimli kitap ve internetten alıntı.
