Köylerden şehirlere göç, şehir hayatına olumsuz etki yaptı mı?

Köylerden şehirlere devam eden göçler sebebiyle köylerin nüfusunun azaldığı, şehirlerin nüfusunun arttığı, bu hareketliliğin şehirlerde alt yapı ve plansız kentleşmeyle birlikte, çok sayıda ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlara yol açtığı bilinmektedir. Ben bu yazımda bu sorunlardan bahsetmeyeceğim; aksine köyden kente göçün ekonomik, sosyal ve kültürel faydalarının da bulunduğundan bahsedeceğim.

Bu hususta birinci olarak, göçler sebebiyle kentlerde alt yapı ve plansız kentleşme sorunlarının yaşandığından bahisle köylerden şehirlere göç edilmesine karşı olduklarını söyleyenlere şunu demek istiyorum: Şehirlerde yetersiz de olsa alt yapı var. Denetimler yeterli değil, ama yapılar belediyeler ve diğer ilgili kuruluşlarca denetleniyor. Yol var, su var, kanalizasyon var. İnsanlar çocuklarını taşımalı sistem servisleriyle onlarca kilometre uzaklıktaki okullara değil, bir gecekonduya sığınmış olsa bile evinin dibindeki okula gönderebiliyor. Çocuklarını orta öğretim kurumlarında ve üniversitelerde okutarak onları da sadece tarım toplumunun umutsuz hayallerinden kurtarıyorlar. Acil müdahale gerektiren bir hastalıkları olduğunda uzman doktoru olan bir devlet hastanesine 15-20 dakikada ulaşıp tedavilerini yaptırabiliyorlar. Yine birçoğu şehirden ev alıp, ticari işyerleri açarak şehre sıcak para girmesini sağlıyor. Bir işleri ya da meslekleri yoksa yardımcı hizmetlerde çalışarak genç iş gücü ihtiyacını karşılıyorlar. O halde siz de işin ucundan iyi tutup plansız kentleşme ve alt yapı sorunlarını çözerek, daha iyi ve doğru sosyal ve kamusal organizasyonlar yaparak şehre göç eden insanların da kendinizin de alt yapısı yeterli olan planlı kentlerde daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlayın.

Şimdi size “Memleket nere” diye sorsak, yüzde doksanından fazlanız memleketinizin yaşadığınız büyük şehirlerden başka şehirler olduğunu söylersiniz. Yine sohbete devam ederek “Neresinden” diye sorsak, memleketinizin bir ilçesinin bir köyünün adını söylersiniz. Ama bir kısmınızın ailesi 40-50 yıl önce şehre göçmüş ve siz de bu fırsatla şehirli olmuşsunuz. Fakat ne aileniz, ne de siz memleketinizi, köklerinizi unutmamışsınız. Bu yüzden şehirlerde hemşeri mahalleleri, hemşeri dernekleri oluşmuş.

Aziz Sancar’ın, Gazi Yaşargil’in, Mehmet Öz’ün, şu sıra koronavirüs ile mücadelede edenlerden koronavirüsü izole etmeyi başaran Kayseri Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ile Ankara üniversitesinden Prof. Dr. Aykut Özkul’un yaşam öyküleriyle, bu salgınla canı pahasına mücadele eden doktorlarımızın ve diğer sağlık personelinin yaşam öykülerini bir inceleyin isterseniz.

Tabii ki göçün olumsuz etkileri de vardır. Onları sonraki yazılarımızda inceleyeceğim. Bu yazıda söylemek istediğim şudur: Hani arı kovanındaki sıcaklığın yükselmesini önlemek üzere görevlendirilen nöbetçi arılar kanatlarını çırparak evaporatif klima etkisi oluştururlar ya! İşte bana göre de köylerden şehirlere göç edenler şehirlerin ısısının yükselmesine engel olan evaporatif klima etkisi yaratmaktadırlar.

Uzun zamandan beri şehirlerde yaşayıp da, şimdi şehirlere göç edilmesine karşı çıkanlar bu düşüncelerini ve göç edenlerin evaporatif klima işlevini bir defa daha düşünmelerini tavsiye ederim.

Sağlıkla kalın

Bilgi notu: Evaporatif klima: Evlerimizde arabalarımızda kullandığımız gaz basıncını artırıp azaltarak soğutma yapan klimalar değil; kafelerde, restoranlarda üzerimize buhar püskürtmesiyle tanıdığımız, suyu buharlaştırarak havayı soğutan klimalardır.