Nasıl Bir Yönetim Modeli İstiyorlar?

11.01.2023
677
A+
A-

Görünen o ki; 6’lı masa 6 tane cumhurbaşkanının bulunduğu bir yönetim sistemi öngörmektedir.

Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta içinde bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada; “Cumhurbaşkanı ister 6 genel başkandan olsun, ister bu listenin dışından olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içinde imza yetkisine sahip olacaklar. Genel başkanlar, cumhurbaşkanı kadar, cumhurbaşkanı gibi her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacaklar. 6’lı masa bu ülkeyi birbirlerinin hassasiyetlerini görerek yönetecek. Karşılıklı hassasiyetleri gözetecekler. Masadaki diğerleri bir karar alırken CHP kitlesinin hassasiyetlerini gözetecek, Kılıçdaroğlu da bir karar alırken masadaki muhafazakâr kesimin hassasiyetlerini gözetecek,” şeklinde görüş bildirmiştir.

Görünen o ki; 6’lı masa 6 tane cumhurbaşkanının bulunduğu bir yönetim sistemi öngörmektedir.

Peki, bunu nasıl yapacaklar? Önce kendilerine düşük profilli bir cumhurbaşkanı bulacaklar. Böyle bir aday bulurlar ve seçtirebilirlerse, halkın en az yüzde 50 artı 1 inin oyunu alarak seçilen cumhurbaşkanının yüzde 1 veya daha az oranda oy olan partilerin genel başkanlarının iradesini verdiği kararlarda gözetip kollayacak. Yani yüzde 50 artı bir oyla seçtirdikleri cumhurbaşkanının ülkeyi bir kısmının oyu yüzde bir bile olmayan eşbaşkanlarla yöneteceğini söylüyor.

Bu sistem dünyada eşi benzeri olmayan çok-başkanlı bir başkanlık sistemidir. Kendilerine destek vermesi beklenen HDP’yi de katarsanız, 7 eşbaşkanlı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi öneriyorlar.

Bu sisteme Anayasa izin vermediğine göre, eşbaşkanlar bu yetkiyi neye göre ve nasıl kullanacaklar? Seçilmiş cumhurbaşkanı tarafından acil karar alınmasını gerektiren hallerde, cumhurbaşkanı 7’li masanın uzlaşmasını bekleyecek mi? Beklerse, bu durum yönetim krizlerine neden olur mu?

Geçmişte düşük profilli başbakan örneklerini, hepsi ciddi istikrarsızlık yaratan koalisyon hükümetlerini çok gördük.

Tüm bunlara ilaveten Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Nuşirevan Elçi’nin, PKK’nın yayın organı Rudaw TV’ye verdiği röportaj sırasında genel merkezdeki Türk bayraklarını kaldırtması, Türkiye’de yetkilerin dağıtılmasını, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini ya da özerklik verilmesini isteyen beyanlarıyla; ekonomi, adalet ve dışişleri bakanlıklarını istediği yönünde duyum alınan Ali Babacan’ın “Kürtçe resmi dil olsun, Anayasanın 66. maddesindeki Türklük tanımı da kaldırılsın,” şeklindeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, iktidara nasıl hazırlandıkları belli oluyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Bekri İmam Olmuş Dersin, Onlar Durumu Anlar(!)

Dikkat ederseniz, 6’lı masanın ekonomiye, eğitime, sanayi ve teknolojiye dair hiçbir politikası basına yansımadı.

Birkaç ay sonra söz milletin olacak.

Bakalım millet kime ne söyleyecek?

Bekleyip göreceğiz.

YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.