Duyarlı olalım

Mümtaz Boyacıoğlu
Mümtaz BOYACIOĞLU: Emekli öğretmen, Şair, Yazar ve Araştırmacı. Bu zamana kadar çok sayıda gazete ve dergide makaleleri yayınlandı. Kaman tarihi, kültürü ve yaşantısı üzerine çok fazla kaynak ve bilgiye sahip. Ülkemizdeki ilk Abdallar Derneği Kurucu Başkanı ve ilk defa Abdallar Festivalinin organize eden kişi. Yayınlanmış 4 adet kitabı mevcuttur.
20.10.2021
659
A+
A-

(C. Sonay (BARAN) CEBECİ)

1975 yılında Devrim İlkokulu’ndan mezun ettiğim öğrencim, ortaokul ve liseden sonra 1985 yılında Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olur.

1986-1989 yıllarında Malatya Hekimhan’da görev yapar. 1989-2020 yılları arasında Ankara’da değişik Anadolu Liselerinde yöneticilik görevinde bulunur. 2015-2020 yıları arasında Tapu Kadastro Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Müdür Yardımcılığı görevini yürütürken, idareci, öğretmen ve öğrencilerle birlikte HariTApu isimli, Kültür-Edebiyat Gazetesini çıkarırlar.

Gazetenin Mayıs 2016 tarih ve 2. sayısının 3. sayfasında, öğrencim Sonay’ın “Duyarlı Olalım” isimli bir köşe yazısı yayımlanır. Bu okul gazetesini uzun zamandır saklıyordum. Sonay ile görüştüm, yazısına Kaman Ak Haber Gazetesi’ndeki köşemde yer vermeme memnun olacağını söyledi.

Birlikte okuyalım öğrencimin yazısını.

Duyarlı olalım

Geçenlerde bir yazı okudum, “Çocuklarınıza sevmeyi öğretin. Merhametli bir gelecek yetiştirin,” diyordu, yazıda.

Bu günlerde ne çok duyar olduk bu tür sözleri. Acaba insanlar neden rahatsız oldular ki, oysa çocukları kendileri yetiştirmedi mi?

Sevmeyi, sevilmeyi biz anne ve babalar öğretiyoruz çocuklarımıza, hatta bunu yaparken o kadar abartıyoruz ki, bu kavramların sadece onlar için var olduğuna inandırıyoruz onları. Başka kavramların da sevmek, sevilmek kadar önemli olduğunu, merhamet gibi, saygı gibi, sorumluluk gibi, hak yememek gibi, gücün zalimlik demek olmadığı gibi…

Herkes sadece kendi çocuğunu seviyor ve sadece kendi çocuğunun korunmaya muhtaç olduğunu düşünüyor. Dünyamızda kabul edilemez birçok olay oluyor, çocuklar üzerinde oynanan.

“Merhametli bir gelecek,” bunu başarabilmek o kadar zor olmasa gerek. Sadece annemizin ve babamızın bize verdiği eğitime geri dönebilirsek başarabiliriz.

Şimdilerde empati denilen, bizim zamanımızda ise başkalarını düşünmek olan bu durumu yaşatabilirsek insanlık daha iyi noktalara taşınacaktır.

Çocuk için ilk öğrenme yeri ailesidir. Ailesinde saygıyı, sevgiyi, merhameti öğrenir. Biz nasıl öğrendik bir bakalım isterseniz:

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Suçlu Bulundu!

Babamız eve geldiğinde bütün gün işte yorulduğu için sessiz olmaya çalışır, onu rahat ettirmeye çalışırdık. Bir yere giderken otobüse binmişsek, bizden büyük biri başımıza geldiğinde ona yerimizi verirdik. Evimizdeki kurumuş ekmekleri ıslatıp kuşlara yedirirdik. Ağaçtan düşmüş, kanadı kırılmış bir kuş gördüğümüzde, ona kömürlükte bakmaya çalışır, iyileştirir sonra da ait olduğu yere salardık. Komşumuz pazardan poşetle dönerken koşar ona yardım ederdik. Öğretmenimiz, yarın kim bir şeyler hazırlayıp getirecek (eskiden beslenme saati vardı) dediğinde, durumumuz olsun, olmasın hepimiz parmak kaldırırdık, çünkü kimsenin kimseden üstün olma gibi bir huyu yoktu. Hepimiz aynı kıyafeti giydiğimiz için kimsenin varlığı bizi ilgilendirmez, bunun ne demek olduğunu bilmezdik. Evimize büyükannemiz, büyükbabamız geldiğinde, onlardan yakınan annemiz, babamız olmadığı için mutlu olurduk. Annemizle birlikte evi temizlerdik.

Sorumluluklarımız vardı, annemiz yemeği pişirirse biz sofrayı kurmasına yardım ederdik; ev süpürse toz alırdık. Ekmek bitmişse gider ekmeği evin çocuğu alırdı. Çöpü evin çocuğu dökerdi.

Çocuk için ilk öğrenme yeri ailenin içindeki ebeveynlerdir, bunun yerini evin içindeki bazı aletler alırsa tehlike çanları çalıyor demektir. Çocuklarımızı televizyonun karşısında bıraktığımız için, interneti dikkatsizce kullandırdığımız için suçluyuz.

Bugün sokaktaki köpeği tekmeleyen, önüne düşmüş yaralı bir kuşa acımasızca davranan, otobüsteki yaşlı bir dedeye gözlerini kapatarak ve yerinden kıpırdamayarak tepki gösteren, arkadaşlarının yanında ketçapı, mayonezi ağzının kenarlarından aka aka burgerini yiyen, yanındakinin açlığını tokluğunu düşünmeyen, belki de en kötüsü bir takım örgütlere girerek insan öldüren, bir canlının canına kıyan kim tarafından yetiştirildi?

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.