Kaman Cevizimiz Menşe adına sahip oldu

Artık pazaryerinde, çarşıda, kıyı-bucakta ve bahçelerde ithal ve başka menşeli cevizlerin “Kaman Cevizi” diye satılması ile ismine doğru olmayan ya da aşısız ceviz fidanlarının “Aşılı Kaman Cevizi” diyerek satılmasına, haksız kazanç sağlanılmasına ve dolandırıcılığa izin verilmemeli.

Adıyla, tadıyla, pazar değeri ile marka haline gelen dünyaca meşhur Kaman Cevizimizin coğrafi işaret alması yani tescillenmesi için yürütülen çalışmalar sonunda meyvesini verdi. Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 17 Temmuz 2020 tarih 81 sayılı bülteninde ilana çıkartılan Kaman Cevizi’ne Menşe Adı ile Coğrafi İşaret verilmesi talebi üç aylık bekleme süresi sonunda herhangi bir itiraz olmadığından tescile hak kazanmıştır.

Kaymakam Şükrü Özcan’ın talimatı ile başlatılan İlçe Tarım Müdürü Behset Bulanık ve personelinin gayretleriyle yürütülen çalışmalara, Kaman cevizi üreticisi olarak Kaman Ak Haber Gazetemizin 20 yıllık arşivimizden Kaman cevizimiz ile ilgili fotoğraf, makale ve haberlerden oluşan onlarca doküman desteği vererek Kaman Cevizimizin coğrafi işaret almasına katkıda bulunmaktan onur ve gurur duymaktayız.

Kaman Cevizimizin coğrafi işaret ile tescillenmesiyle artık başka marka ve menşeili cevizler ile Kaman ilçemiz dışında üretilen cevizler Kaman Cevizi adı altında satılamayacak.

İlçemiz ile özdeşleşen ve ülke genelinde bir marka haline gelmiş olan Kaman Cevizimize coğrafi işaret alınması için sürdürülen çalışmalar sonucu hazırlanan dosya Kaman İlçe Tarım ve Orman Müdürü Behset Bulanık tarafından 30 Ekim 2019 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan müracaatla başlamış ve uzmanlarca incelemeye alınmıştı. Kaman cevizine coğrafi işaret başvurusu Kırşehir’de coğrafi işaret yani Menşe Adı anlamında bir ilk olma niteliği de taşımaktadır.

Müracaattan hemen sonra gazetemize açıklamada bulunan İlçe Müdürü Bulanık; “Kaman Cevizine ‘Menşe Adı’ alınması ile ‘Kaman Cevizi’ne has yüksek lezzet, aroma ve kalitenin sadece Kaman da yetişen cevizlerde bulunduğu tescillenmiş olacaktır. Bu çalışma ile Kaman Cevizinin kalite değerleri belirlenmiştir. Belirlenmiş rakamsal ve görsel değerlere sahip olmayan veya ilçemizde üretimi yapılmayan cevizlerin Kaman Cevizi logosu taşımasına müsaade edilmeyecektir. Böylece üreticilerimiz korunmuş olacak, aynı zamanda Kaman Cevizinin marka değerinin artmasına da katkı sunulacaktır,” diyerek konunun önemine vurgu yapmıştı.

Kaman Cevizimize coğrafi işaret verilmesi talebimizi, Türk Patent ve Marka Kurumunun 3 Kasım 2020 tarihli resmi yazı ile 3 aylık bekleme süresinin sonunda herhangi bir itiraz olmadığından tescile hak kazandığı ve 80 TL’lik Coğrafi İşaret Tescil Düzenlemesi ve Sicil Kayıt Ücretinin yatırılmasına dair gönderilen resmi yazıyı paylaşarak duyuran Kaman İlçe Tarım Müdürü Ziraat Mühendisi Behsat Bulanık, “Dünyaca ünlü Kaman cevizimizin tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu’na yaptığımız başvurumuz tescil ile sonuçlandı. Artık ilçemizin bir markası ve coğrafi işaretli bir tarımsal ürünü var. Cevizimiz artık marka haline geldi. İlçemizin tescilli bir markası olarak sunulmaya devam edilecek,” dedi.

SAHTECİLİĞİN VE DOLANDIRICILIĞIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Kaman Cevizimizin ilçemiz adına coğrafi işaret ile tescil tescillendikten sonra da artık yetkililer, ithal ya da başka menşeli cevizleri ve hatta cinsine doğru olmayan ve aşısız fidanları aşılı Kaman Cevizi diye satan dolandırıcılara karşı yasal veyahut idari yaptırım uygulamalıdır.

Çünkü tescil edilen Kaman Cevizimizin adı kullanılarak haksız ticari kazanç sağlandığı gibi Kaman Cevizimizin yaklaşık 30 yılda oluşturulan pazar değeri düşürülmekte ve Kaman ilçemizin adı sahtekâra-dolandırıcıya çıkmaktadır.

Öte yandan, Kaman Cevizi ya da aşılı Kaman Cevizi diye satılan çöğürler veyahut cinsine doğru olmayan fidanlar fark edilene kadar üreticilerimizin en az 5 ila 10 yıllık emeğini, umudunu ve yaptığı masraflardan ötürü milyonlarca parası çalınmaktadır.

Kaman ve Kamanlının ekonomik kalkınmasının önüne geçilmemesi adına artık bu soygun ve dolandırıcılık düzeninin de ortadan kaldırılması lazım. İlçemizin yöneticilerini, sivil toplum kuruluşlarını, siyasileri ve hatta hükümeti göreve davet ediyoruz. / İbrahim AKTÜRK