Geleceği ön görmek mümkün mü?

Önceki yazımda Anooshirvan Miandji’nin “Beyin bir donanımdır, herkeste vardır; akıl ise bir yazılımdır,” sözünü yorumlamış ve insan beyninin işlemcisinin kapasitesine göre birçok yazılımı kabul edip çalıştırabileceğini, kabul edip çalıştırabildiği yazılım sayısıyla doğru orantılı olarak o insanın akıllı olup olmadığını anlayabileceğimizi yazmıştım.

Bu gün de bazı insanların akılları sayesinde gelecekte olabilecekleri tahmin edebileceklerini,  bu sayede kendini ve toplumu uyararak gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olaylarla ilgili tedbirlerin alınmasını istediklerini yazacağım.

Tabii ki, gelecek mutlak olarak bilinemez; fakat gelecek öngörülebilir. Mutlak olarak bilinemeyecek geleceği öngörme yeteneğine vizyon diyoruz. Bu yeteneğe sahip olanlara da vizyon sahibi insan diyoruz.

Vizyon sahibi insanların yönettiği bir devletin bakanlıkları, belediyeleri ve idari birimleri ile istihbarat teşkilatları ve diğer unsurları gelecekte olabilecek gelişmeleri ön görerek yüzlerce binlerce senaryo yazarak, ar-ge çalışmaları yaparak, olabilecek iyi ve kötü gelişmelere devleti ve halkı hazırlarlar.

Deprem tatbikatları, yangın tatbikatları, savaşa hazırlık tatbikatları, pilot bölgeler belirlenerek yapılan eğitim çalışmaları, pilot bölgelerdeki sanayi ve ticari faaliyetleri, deneme üretimleri gibi faaliyetleri bu tür çalışmaların sonucudur. Yine gelecek yıllara göre bölge ve şehir planlamaları ile alt yapıların yapılması gibi çalışmalar da geleceğe dair öngörünün sonucudur.

Her insanın beyninde ve biyolojik yapısında da geleceği görme yeteneği vardır, fakat yeterli değildir. Bir gece yalnız yürürken yabani bir hayvanla karşılaşma riskinin hesaplanması, derin bir akarsudan geçerken boğulma riskinin ön görülmesi ve benzeri durumlara karşı eline ateşli silah alarak veya yüzücü yeleği giyerek tedbir alınması doğuştan sahip olunan geleceği öngörme yeteneğine örnek olarak gösterilebilir.

Bu gün sosyal mühendislik o kadar iyi gelişmiştir ki, gelecek mutlak olarak bilinmese de önemli ölçüde öngörülebilmektedir. Bu sayede yarın ki sosyal gelişmeler, deprem olma ihtimali, savaş ihtimali, yakın zamandaki seçim sonuçları ve birçok olay gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilmektedir.

Geleceği görmek, geleceğe dair öngörüleri doğru okumak ve olabilecek iyi ve kötü olaylar için hazırlık yapmak, riskleri görüp değerlendirmek, tedbir almak, korkunun değil vizyon sahibi olmanın sonucudur.

Bu yüzden, geleceğe ait öngörüleri doğru okuyarak risklere karşı tedbir almak, vizyon sahibi devlet adamlarının olduğu kadar, siyasetçilerin, yerel yöneticilerin, ticari işletme sahiplerinin, eğitimcilerin, aile reislerinin ve her bir ferdin görevidir.

Gelecekte neler olabileceği öngörülerek, gelecek planlarının doğru yapılması; bir duvardan bir tuğla bile eksilse, bir karış sıva bile dökülse duvarın statiğinin bozulacağı, dayanaklılığının ve ömrünün azalacağı unutulmamalıdır.