Kaman’da yaşam
Adına kültür dediğimiz yaşama biçimi, çağlar içinde farklı coğrafyalarda çeşitli topluluk ve çeşitli dinlerden etkilenmiş değişerek günümüze kadar ulaşmıştır.
İnsanlar ve toplumlar ne kadar değişirse değişsin yinede köklerinden tümüyle kopamıyor, her insan ve toplum geçmişinden gelen acı-tatlı yaşantıların izlerini taşır. Bunlar sonradan edindiklerimizle birlikte bizi biz yapar.
O bakımdan insan doğduğu yerin toprağına, suyuna, havasına benzer.
Anadolu bir geçit yolu üzerinde olduğundan tarih boyunca pek çok işgallere uğramış. Pers, Sümerler, Romalılar, Araplar, Haçlılar, Türkler, Moğollar gibi. Yeryüzünde görülen yüz otuz uygarlığın atmışı Anadolu’da yeşermiştir. Anadolu halkı karışıp kaynaşmış. Değişik ırk ve dinin oluşturduğu Anadolu halkı çıkmıştır.
Kırşehir işlek yollar üzerinde olması sebebiyle çeşitli uygarlıklar ve kültür etkisinde kalmıştır. Kırşehir yöresinde ilk yerleşim İlk Tunç Çağı’na kadar uzanır. Hitit, Frink, Pers, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıkları.
Selçuklular ve Osmanlılar döneminde Kırşehir ir kültür şehri, Ahilik ve Bektaşiliğin merkezi olmuştur. Ahilik ve Bektaşilik akımlarının Türk kültüründe önemli bir yeri vardır. Cumhuriyetin ilanı ile Ankara’nın başkent ve Kırıkkale’nin bir sanayi şehri olması ile Kırşehir ve Kaman yöremiz dışa göç vermiştir.
1944’de Kaman’ın ilçe olması ile de yöre kültürü doğaya bağımlı olarak gelişmekten azda olsa kurtulmuştur. 1954-1960 yılları arasında Hirfanlı Barajı’nın yapımı ile önemli göç almış. 1960’lı yıllardan sonra yurtdışına işçi gitmesi, merkezi yerlere yerleşme, ortaöğretim ve yüksekokulların açılması, iletişim araçlarının gelişmesi, eğitim, ekonomi gibi nedenler kültürümüzde değişmeler gösterse de bizi biz yapmakta.
1991 yılından beri kutladığımız Kaman Belediyesi’nin etkiliği Ceviz Kültür Sanat Festivali, Belediye yayınları kitap, gazete, tiyatro, panel, konferans düzenlemesi, her yıl Hollanda kardeş Zaanstad Belediyesi’nin sergileri, müzik gösterileri, Davul-Zurna ekibimizin Hallonda’da gösteri sunması gibi etkinlikler takdirle karşılanmaktadır.
Ünlü Ozanımız Dadaloğlu’nun bilinmeyen yaşamı, şiirleri ve mezarını gün ışığına çıkaran araştırmama kültürümüz adına gereken destek ve hizmeti veren; Dadaloğlu’nun mezarının bulunduğu taş yığınını, Ziyarettepe’yi yüzme havuzundan saunaya, şelalesinden parkına dek bir kültür ve dinlenme merkezi yapan Sayın Belediye Başkanımız H. Yusuf Canpolat’ın hizmetleri kültürümüz adına övgüyle anılacaktır.
Yirmi beş yıllık öğretmenlik elli yedi yıllık yaşamım içinde Kaman yöremizden edindiğim tesbit ve derlemelerden, zengin halk edebiyatı türlerimizden mani, adak, yatır, ocak ziyaretleri ad koyma, dilek. Çocuk hastalıklarından yanlış batıl inançlar, çubuk kesme, Damakcak kesme değin; batıl inançlar, yörede kullandığımız sözcükler, deyimler, atasözleri. Adkesme, nişan, düğün, ölüm gibi gelenek ve göreneklerimiz. Hayır duaları, beddular. (İlenç, sokranma. Yalnız sövgü edebiyatı hariç. Onu da toplum olarak fazla kullanıyoruz.)
Sözü fazla uzatmadan hepsini Ak Haber Gazetemizdeki “Şiirimizde Kaman ve Kamanlı” köşemde bulacaksınız.
“Kaman Güzellemesi” şiirimden üç dörtlük.
İsahocalı, Başköy, Çağırkan, Yelek
Pazara gelmiş pekmezin apak
Durma al kaşığı tadına bak
Tad sende, haz sende Kaman’ım
Bize dışarıda Kamanlı derler
Peynir ile Ceviz’i dürüp yiyo derler
Şaka ile karışık bir de norüyon derler
Özün sözün doğru Kaman’ım
Kaman’da doğdum YAŞAR’ım
Güzelliğini her yerde söyler yazarım
Yiğitlik sende, mertlik sende
Sen her zaman böyle ol Kaman’ım.