Dünya nasıl kurtulacak?

Bergman’a sormuşlar: -“Gidişat kötü, Dünya nasıl kurtulacak?” –“Utanç,” demiş. –“Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir.”

Evet, Dünyanın her yerinde insanlar, Dünyanın bütün değerlerine, havasına, suyuna, madenlerine, hayvanlarına, taşına, toprağına, dağına, denizine, gölüne, akarsuyuna hasılı her şeyine o kadar büyük bir aç gözlülükle saldırıyorlar ki; bence de ancak insanlar evrene yönelik haksız saldırılarından utanç duydukları zaman dünya kurtulacaktır. Başka yolu yoktur.

Denizler, akarsular, göller, yeraltı suları yüz yıldan beri daha çok kirletilmiştir. Hatta okyanuslardaki canlı yaşamı bile tehlike altındadır.

Yer altı suları ciddi miktarda azalmıştır. Mucur ilçemizdeki kuş cenneti Seyfe Gölü kurumuştur. Yanı başımızdaki Tuz Gölü kurumak üzeredir. Yine komşu ilimiz Konya ovasında bulunan Beyşehir Gölünün bile birkaç on yıl ömrü kaldığı söylenmektedir.

Sulama göletlerinin dibi görünmeye başlamıştır. Birçok köyümüzde, il ve ilçe merkezlerimizde içme suyu sıkıntısı had safhadadır.

Sanayi tesislerinin bir çoğu, uzun yıllardan beri atıklarını arıtmadan akarsulara ve derelere vermektedirler.

Kaman ilçemizin bile kanalizasyon atıkları yeterince arıtılmadan doğaya salınmaktadır. Hatta bazı atık sular arıtmaya dahi alınmadan Darıözü ve Değirmenözü Derelerine verilmektedir.

Bilim ve fen kurallarına göre arıtmanın sağlıklı çalışması için sadece kanalizasyon giderinin arıtmaya verilmesi gerekir.

Fakat mutfakta kullanılan atık su ile yağmur suları da kanalizasyonla arıtma tesisine gönderildiğinden Kaman’ın arıtma tesisinde gerekli bakteri ürememekte ve yeterli arıtma yapılamamaktadır.

Kaman’daki bazı yapıların temel kazısından çıkan sular bile kanalizasyon hattına verildiğinden, arıtma işleminin yeterli yapılamamasına neden olunmaktadır. Merak edenler hükümet konağı ile Çarşı Camiinin temelinde mevcut olan suyun hangi yolla ve nereye deşarj edildiğini belediyedeki projelerinden öğrenebilir.

Yeterince arıtılmayan atık sular ve diğer kanalizasyon çıktıları Kaman merkezin bir kısmı Darıözü, Değirmenözü, Yukarı Çiftlik, Merdan gibi Kaman’a bağlı köylerle, İnziloğlu ve bu köyün alt taraflarında bulunan Keskin’e bağlı birçok köye ait binlerce hektar arazinin sulama ve kullanma suyunu da kirletmektedir.

Türkiye’nin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak nehri Sivas Kızıldağ’dan doğmakta ve Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum ve Samsun illerinden ve bu illerin (Kaman da dâhil) bazı ilçelerinden geçerek Samsun’un Bafra ilçesinden Karadeniz’e dökülmektedir. Bu nehre Kırıkkale’deki Delice Irmağı da katılarak güç vermektedir.

Kızılırmak Nehrinin doğduğu Sivas’tan itibaren Karadeniz’e döküldüğü Bafra ilçesine kadar geçtiği her il ve ilçenin evsel ve sanayi atıkları ile kanalizasyon atıkları çoğu yerde arıtılmadan bu ırmağa bırakıldığından, Kızılırmak nehri aşırı derecede kirlenmekte ve boydan boya atık çukuru haline gelmek üzeredir.

Sokakta araba yıkayana bile idari para cezası verme yetkisi olan belediyeler, kendi eylemleriyle birçok insanı ve tarım arazisini ilgilendiren bu tür konularda da duyarsız davranmaktadır. Hatta duyarsız kalanları denetlemeye yetkili olanlar da duyarsız kalmaktadırlar.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İl Müdürlüklerini bu konuda duyarlı davranarak binlerce insanı bu tehlikeden kurtarmaya davet ediyorum.