Merhamet mi, Adalet mi?

04.11.2020
943
A+
A-

Adalet ile merhamet çoğu zaman çatışır. Adalet herkese ve her olaya aynı şekilde uygulanarak bir disiplin oluşturduğu halde merhamet kişisel tatmin aracıdır.

Bir kimsenin olumsuz davranışlarına merhamet edildiğinde olumsuz davranışların neden olduğu zarar telafi edilebilirse de, o kişinin olumsuz davranışlarına karşı adaletli davranılmadığında telafisi imkânsız zararlar doğabilir.

Merhamet bir kişinin taksiratlı davranışlarına karşı bazen gerekliyse de; yani dikkatsiz, tedbirsiz, mesleğinde acemi olması gibi sebeplerden kaynaklanan davranışlarına karşı merhametli davranılabilirse de; o kişinin kasıtlı davranışlarına karşı, yani bilerek ve isteyerek sebep olduğu zararlara karşı adaletli davranmak daha doğru olur. Çoğu zaman merhamet yeni bir maraz doğurarak önleyici ve ıslah edici olmadığı halde adalet önleyici ve ıslah edicidir.

Yani merhamet edilen bir kimsenin öncekinin aynısı veya benzeri olumsuzluğu yeniden yapma ihtimali fazlaysa da kendisine adaletle karşılık verilen kimsenin öncekinin aynısı veya benzeri şeyleri yapma ihtimali daha azdır.

Unutmamak gereken bir husus da şudur: Devletin adaleti toplumun intikam almasına yönelik değildir. Devletin adaleti ıslah etmeye yöneliktir.

Merhameti kişiler uygularken adaleti devletin yetkili mahkemeleri tatbik eder. Adalet kişilerin inisiyatifine bırakılamaz.

Pascal’ın dediği gibi “Adalet güçlü olmalıdır; güçlü de adil olmalıdır.” Adalet gecikmeden tecelli etmelidir.

Adaletli olmanın merhametli olmaktan daha zor olduğunu Victor Hugo, “İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır,” diyerek ifade ediyor.

Ben de epey geçmiş zamandan beri Halil Cibran’ın şu sözleri üzerinde düşünüyorum; “Kaynağı adalet olan bir Dünya, kaynağı merhamet olan bir Dünya’dan daha büyüktür.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Bir Gülistan Hikâyesi
YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.