Ruh hali çok şeyin habercisi

Gazetemizin değerli okurlarına şunu söylemek isterim ki, bu zamana kadar yazdığım yazıların tamamında kısa ve öz bilgilendirme yaptım. Hiçbir zaman hiçbir şeyden sızlanıp,  şikâyet etmedim. Çünkü çok küçük yaşlardan beri devlet-millet sevdasıyla yetiştim; bu kavramları canımdan aziz bildim. Umutsuzluğun düşmana ve ihanete güç vereceğini; sızlanmanın da zalime etrafta bir kurban olduğunun haberini vereceğini bilenlerdenim. Bu yüzden hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığım gibi sızlanmadım da…

Umutsuzluğa kapılıp sızlanmaya başladığınızda bedeniniz de ruh halinize hapsolur.  Mıchel Foucault’un dediği gibi  “Ruh,  bir siyasi anatominin sonucu ve aygıtıdır; ruh,  bedenin hapishanesidir. ” ve John Berger’in dediği gibi “ Bedenimizin krallığı hapishanede elimizden alınır. ”

Cesaret nedir? Diye sorsalar, bunca yıllık hayat tecrübeme dayanarak, umutsuz olmamak derim. Sağlığımız için, mutluluğumuz için, yarınlarımız için, ailemizin, neslimizin, milletimizin, devletimizin geleceği için her zaman yapabileceğimiz bir şeylerin olduğuna inanmamız gerekir.

Sızlanıp şikâyet etmeyi alışkanlık haline getirerek, olumsuz ve depresif bir ruh hali oluşturarak, bedeninizi bu ruh haline hapsettiğinizde, sadece ruh sağlığını kaybetmiş olmazsınız; beden sağlığınızı da kaybetmiş olursunuz.

Zaten sızlanma, şikâyet etme, sürekli gönül yorgunluğu içinde bulunma halleri, okuyarak, araştırarak, çalışıp deneyerek öğrenmek yerine, duyduğuna inanmak anlamına gelen nakli kültür-sözlü kültür- evresini yaşamaya devam eden toplumların karakteristik özelliğidir. Sözlü kültür evresini yaşamaya devam eden toplumlarda hem de en sertinden eleştirme , ötekileştirme, doğru yapılanları bile görmezden gelip yok sayma alışkanlığı çok yaygındır. Bu yüzden sözlü kültür evresini yaşayan toplumlarda, ruh hali bedenini esir alan, içine kapanmış, komşusu ile bile selamlaşmama noktasına gelmiş insan tiplerine çok rastlanır. Siz onlarla ilgilenmeyin. Onlar kendi hapishanelerindeki hayatlarında hapis hali yaşamaya devam etsinler.

Bizim ülkemizin, çocuklarımızın, devletimizin mutlu yarınları için umutlarımız var. Bunun için çalışıyoruz. Ne şikâyet ediyoruz; ne de sızlanıyoruz. Sadece çalışıyoruz.