Uludere mi, Roboski mi?

Dünyayı sömüren güçlerin yakın doğudaki ve Anadolu’daki amaçları için kullandıkları aparatları Ermenistan ve Yunanistan’dır. İngiltere, Fransa, ABD, Rusya gibi sömürgenler yaklaşık 2 yüz yıldan beri Anadolu’daki ve yakın doğudaki emelleri başta olmak üzere Ege Denizi’ndeki ve Akdeniz’deki sömürü düzenleriyle Karadeniz ve Balkanlar ile Kafkaslardaki yayılmacı ve sömürücü amaçları için kullandıkları aparatlardan Yunanistan ve Ermenistan’a bu günlerde Kosova’ya saldırttıkları Sırbistan’ı da ekledikleri görülmektedir.

Sömürgen devletlerin kışkırtması ve desteğiyle yakın zaman önce Bosna’da ve Kosova’da yaşayan Müslüman Arnavutları ve Boşnakları katleden Hırvatların ve Sırpların uslanmadıkları, sömürgenlere hizmet etmek için hazır vaziyette bekledikleri anlaşılmaktadır. Yine sık sık Türk yurdu Karabağ’a saldırmaya çalışan Ermenilerin de aynı duygu ve düşünceler içinde oldukları ortadadır.

Sömürgenler amaçlarına ulaşmak için Ortadoğu’da da kurup besledikleri terör örgütlerini aparat olarak kullanmaktadırlar. Sömürgenlerin aparatları olan terör örgütleri görünürde sömürgenlerden bağımsız ideolojileri ve amaçları olduğunu iddia etseler de doğru değildir. Aparatların gerçek amacı arkalarındaki sömürgenlerin amaçlarına hizmet etmektir.

Sömürgenlerin ülkemize yönelen en büyük tehditleri toprak bütünlüğümüze ve milli güvenliğimize yönelen tehditleridir. Bu amaçla milli sınırlarımızın içindeki vatanımızın bir parçası olan Diyarbakır’a Amed, Uludere’ye Roboski, Tunceli’ye Dersim diyerek bunu yaymaya ve halkın kulağını alıştırmaya çalışmaktadırlar.

Maalesef bir siyasetçimiz de sömürgenlerin ve aparatlarının bu söylemlerinin sonuçlarını düşünmeden, helalleşeceğini söyleyerek, Roboski dediği vatan parçamız olan Uludere’ye gitmiştir. Türkiye’de Roboski, Amed veya Dersim adında bir yer var mıdır?

Siyasilerimizin Uludere’ye gitmesine, orada inceleme ve değerlendirmelerde bulunmasına hiçbir itirazımız yoktur. İtirazımız, devletimizi yönetmeye talip olan bazı siyasetçilerimizin milli hassasiyetlerimizi bir yana bırakıp, Uludere’ye Roboski, Tunceli’ye Dersim, Diyarbakır’a Amed diyen aparatif düşüncelere karşı tavır almamasınadır.

Bu siyasetçiyle aynı ittifak içinde bulunan diğer siyasilerin hem de kendilerini milliyetçi-ülkücü olarak tanımlayanların buna seyirci kalmaları, vatanımızın parçası olan Uludere’ye Roboski diyenlere sessiz kalmaları, milli söylemleri kullanarak takiyye yaptıklarını göstermez mi?