Yazıklar olsun

9 Eylül İzmir’in düşman işgalinden kurtuluş günüdür. Daha doğrusu İngilizlerin ve diğer itilaf devletlerinin işgalinden kurtuluş günüdür.

Yunanlılar bu gün olduğu gibi dün de İngiliz emperyalizminin maşası olarak kullanıldılar. Büyük miktarda silah ve para yardımı alarak üstümüze saldırdılar.

İzmir 15 Mayıs 1919’da Yunan birlikleri tarafından işgal edilmiş gibi görünse de bu işgalci Yunanlıların arkasında İngilizler ve onların diğer işbirlikçileri vardır. İzmir’e Yunan askerlerinin çıkmasına itilaf devletleri karar vermiştir.

İzmir’in işgali uluslararası bir olaydır. O ülkelerden birisi de İtalya’dır. Diğeri de Fransa’dır.

Yunanlılar da Türklerle savaşanın kendileri olduğunu sanıyorlar. Eğer bizimle savaşanlar gerçekten Yunanlılar olsaydı Lozan’da masada Yunan delegesi olurdu. Lozan Anlaşmasını Yunanlılara 15 gün sonra İngilizler imzalattı.

Yine bizimle savaşanlar gerçekten Yunanlılar olsaydı Lozan Anlaşmasından sonra İngiliz Dış İşleri Bakanı Lord Courzon değil Yunanistan Dış İşleri Bakanı istifa ederdi.

Türkler Kurtuluş Savaşında sadece İngilizlerle değil nerdeyse tüm itilaf devletleriyle hatta tüm Dünya ile savaştı. Maraş’a, Antep’e, Adana’ya, Mersin’e, Kars’a, Erzurum’a asker çıkaranların kimler olduğunu hatırlarsanız; ya da o yıllar ve devamındaki başta Şeyh Sait İsyanı olmak üzere diğer isyanları hatırlarsanız, ne demek istediğimi daha iyi anlarsanız.

Siyaset dilinde komprador diye bir kelime var. Bu kelimeyi ilk olarak İspanyol’lar Güney Amerika’yı sömürdükleri zamanlarda kendilerine biat edip silah ve para yardımı alarak halkına zulüm eden yerli işbirlikçileri için kullanmışlar. Sonra da siyaset diline yerleşmiş. Emperyalizmin yerli işbirlikçilerine komprador deniyor.

Şimdi bazı kompradorlar sözde İzmir’in kurtuluşunu kutladıklarını söyleyerek Osmanlı’nın yıkılışını kutluyorlar. Yazıklar olsun.

İzmir’in İngiliz işgalinden kurtuluşuna değil de Osmanlı’nın yıkılışına alkış tutanlarla el ele omuz omuza olanlara da yazıklar olsun.

İlber Ortaylı, -“Ben Osmanlı imparatorluğunun çocuğuyum ve benim için Osmanlılık her şeyden daha temeldir. Biz Osmanlı’nın sayesinde varız. Osmanlı’yı anlamayanın İskenderiye hamalı kadar değeri yoktur,” diyor.

İlber hoca sizce kime cevap vermiştir?

İzmir’in kurtuluşunu değil de Osmanlı’nın çöküşünü kutlayanlara cevap vermiş olabilir mi?

İzmir’in kurtuluşunu değil de Osmanlı’nın çöküşünü kutlayanlara bizim vereceğimiz cevap yok mu?